Stres, son yıllarda bilimsel çalışmalara daha fazla konu olmaya başlamış, özellikle performans üzerindeki etkisi farklı araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Stres seviyesi, kişilerin sadece anlam düzeylerini, bakış açılarını ve farklı yaşam alanlarını değil, iş, sosyal ya da özel hayatlarındaki verimi de belirlemektedir.
İçindekiler
Stres Kaynakları
Bireyin homeostasisini, yani denge durumunu, bozan iç ya da dış kaynaklara stresör (stres kaynağı) denir. Kişinin dengesiyle beraber uyumunu da bozar ve yeni uyu gereksinimine yol açar. Stres fiziki çevreden, iş yaşamından ya da psikososyal özelliklerden kaynaklanabilir. Hava kirliliği, gürültü, mevsimsel değişiklikler fiziki çevreden kaynaklı stresörlere örnek oluştururken; ağır iş, gece işi, karar verme sorumluluğu taşıyan mesleki yaşam, zaman baskısı altında çalışmak da iş hayatından kaynaklanan stresörlerdir. Kısacası üç tip stres kaynağından söz edilebilir:
-
Günlük Stresler
Ağlayan çocuk, ev ve iş yerinde aksayan işler, gürültü sebebiyle yaşanan uyuyamama hali gibi..
-
Gelişimsel Stresler
Ergenlik, askere gitme, menopoza girme gibi..
-
Durumsal Stresler
Evlenme, boşanma, yakın çevredeki ciddi ve kronik hastalıklar gibi..
Stres Performans İlişkisi
Stresin kişi üzerinde hem olumlu hem olumsuz etkileri vardır. Stres düzeyindeki belirli artışlar performans ve yeterlilikte artış sağlar. Bunun tam tersi, kişinin stres seviyesi çok yüksekse veya hiç stresi yoksa performansta azalma görülür.
Yerkes-Dodson Yasası stresle performans arasındaki ampirik ilişkiyi gösteren kanundur. İkisi de psikolog olan Robert M. Yerkes ve John Dillingham Dodson tarafından geliştirilmiştir. Yerkes ve Dodson parabolik grafiğine göre, kararında stresin (uyarılma) harekete geçirici ve odaklanmayı sağlayan bir etkisi vardır. Eğrinin sağ kısmında performansın düştüğü tarafta ise, aşırı stresin dikkat, hafıza ve problem çözme gibi bilişsel işlevleri olumsuz etkilediği gösterilmiştir.
Stres Yönetimi
Stresi kontrol etmek ve yönetmek, bedene yönelik, duygu ve düşüncelere yönelik ve de duruma yönelik olmak üzere ayrılmakla beraber, esasında hepsi bir bütünü oluşturmaktadır.
Bedene yönelik yöntemler nefes egzersizleri, gevşeme pratikleri ve doğru beslenmeyi içerir. Özellikle C vitamini ve demir açısından zengin bir beslenme şekli, stresi yönetmede kolaylık sağlar.
Duygu ve düşünceye yönelik yöntemler duyguları paylaşma, açık iletişim kurma, duyguları açıkça ve uygun biçimde ifade etme, hayata olumlu bakış açısını dahil etmekten oluşur.
Duruma yönelik yöntemler ise zamanı doğru kullanma, problem çözme becerilerini geliştirme ve sosyal destek almaktan çekinmemekle açıklanabilir.
Tüm bunların yanında, işin içinde çıkılamadığının hissedildiği durumlarda mutlaka bir uzmandan destek alınması önerilmektedir.