Sınav Kaygısı
Genel olarak kaygı, kişilerin tehdit veya tehlike algıladığı durumlarda verdiği duygusal, davranışsal ve fiziksel tepkilerdir. Kaygının en önemli nedeni, yaşanılan duruma yüklenen anlamdır. Normal şartlarda doğal, olağan ve sağlıklıdır.
Sınav Kaygısı Nedir?
Sınav kaygısı, öğrenilen bilgilerin sınavda kullanılabilmesini engelleyen, öğrencinin hafıza ve motivasyonunu düşüren ve kendisini sürekli başarısız hissettiren yoğun bir kaygı çeşididir. Öğrenci, gerçekleşme ihtimali olan durumları gerçekleşmiş gibi düşünür, o duruma anlamlar yükler. Kaygı düzeyinin artması ya da azalması çevresel etmenler, kalıtsal etmenler, anne baba tutumları gibi birçok faktöre bağlıdır. Özellikle belirsizlik hem hayattaki hem de sınavla ilgili kaygıları tetikler.
Son yıllarda, yeni dünya düzeninin artan rekabetçi tutumu, sınavların eğitim ve iş hayatında belirleyici olması sınav kaygısının yalnızca çocuk ya da ergenlerde değil, aynı zamanda yetişkinlerde de görülmesine neden olmuştur. Eğitim öğretim hayatının bitmesine rağmen, iş hayatındaki mülakatlar, performans baskısı, kurum içi sınavlar, sınav kaygısını yetişkinler için de olumsuz bir durum haline getirmiştir.
Sınav kaygısı olan birey, sınavda yaşama ihtimali bulunan olumsuz durumlara ve sınavın sonucuna odaklanarak devamlı stres içinde yaşar. O stres öyle bir hal alır ki, sınava hazırlık sürecini baltalamaya, kişinin özel hayatına zarar vermeye başlar. Zamanla bu aşırı endişe durumu bilinenlerin unutulmasına, verimli ders çalışamamaya, başarısız olmakla ilgili gerçekdışı düşüncelerin oluşmasına neden olur. Yoğun sınav kaygısı yaşayan öğrenciler odaklanma zorluğu çekerler, konsantrasyon problemleri yaşarlar.
Kaygı ikiye ayrılır: o anki sürecin kaygısı ve sürekli kaygı. Bilimsel araştırmalar hayatın her alanında, belirli düzeydeki kaygının faydalı, motive edici yanının olduğunu, isteği arttırdığını vurgulamaktadır. Ancak o belirli düzeyin üstüne çıkıp hayatı zorlaştırma, birtakım fiziksel sıkıntıların oluşmasına sebep olmaya başlayan kaygı ile ilgili destek almak ve bunu oluşturan etmenlerin üzerine çalışmak gerekmektedir.
Sınav Kaygısının Nedenleri
- Yaşam şekli
- Ders çalışma şekli
- Öğrencinin kendinden ya da sınavdan beklentileri
- Aile tutumu
- Sınava yüklenilen anlam
- Sınav stratejileri
- Psikolojik etkenler
- Öğrencideki mükemmeliyetçilik
- Hırs fazlalığı
- Kendini yeterli tanımama, kişisel özelliklerini bilmeme, potansiyelini bilmeme
- Sürekli başarı beklentisi içinde olma
- Deneyimlenmiş başarısızlıklar
- Oyun, madde, alkol gibi bağımlılıklar
Sınav Kaygısının Belirtileri
Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerde belli başlı yansımalar olur. Bunlar:
- Fiziksel belirtiler:Kalp atışlarının artması, ağız kuruması, baş dönmesi, baş ağrısı
- Duygusal belirtiler:Korku, başarısızlık hissi, panik
- Bilişsel belirtiler:Hafıza sorunları, felaketleştirme, öğrenme yetersizliği, unutkanlık
- Davranışsal belirtiler:İnat, öfkeli davranışlar, sınava girmeme ya da girmek istememe
- Sosyal belirtiler:Sürekli yalnız kalmak isteme veya aşırı sosyalleşme.
Anne Babalara Öneriler
Eğitim sistemi çocukları çok erken yaşlarda hırs, rekabet olgularıyla tanıştırmakta, zaman zaman omuzlarına kaldırabileceklerinden daha ağır yük ve sorumluluklar bindirmektedir. Bu noktada, çocukların sınav sürecini daha sakin atlatabilmeleri, sınav kaygılarını sağlıklı ölçülerde tutabilmelerini sağlamak için aileler kuşkusuz önemli görevler üstlenmelidir.
Çocuk ya da ergene sürekli ders çalışmasını söylemek sağlıklı bir tutum değildir! Önemli olan kendi sorumluklarının bilincinde olan çocuklar yetiştirmektir. Çocuğu ders konusunda boğmak, devamlı nasihat vermek, derslerini kendi başına programlamak, halihazırda sınav kaygısı yaşayan çocuklarda ters etki yaratır.
Ceza vermek, mahrum bırakmak işe yaramaz! Çocuklarımızın birer robot değil, insan olduklarının bilincine varmak, duygu ve ihtiyaçlarını fark edebilmek ana baba olarak birincil görevlerimizdendir.
Çocuklarla konuşmak, aralıklarla onlara ne hissettiklerini ve duygularını sormak, sınav sonucunu her ne olursa olsun onun yanında olduklarını hatırlatmak, sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin rahatlamasını sağlayacaktır.
Ebeveynlerin çocuklarını iyi tanıması, onların kapasitesini, eğilimlerini, zeka türünü, isteklerini bilmeleri hem çocuklarıyla iletişim kurmalarını kolaylaştıracak hem de çocuklarıyla ilgili gerçekçi beklentiler içinde olmalarını sağlayacaktır.
Unutulmaması gerekir ki, çocukların sınav hakkındaki duygu ve düşünceleri aslında ana babaların duygu ve düşünceleridir. Son yıllarda, sınavlarda, çocuklarından daha çok heyecanlanan, sınavı hayat memat meselesi haline getiren, kendi çocuklarının sosyal ihtiyaçlarının farkında olmadan bunun üzerinden kendi doyumlarını sağlayan ebeveynlere de rastlamaktayız.
Bunlara ek olarak, anne babaların da sınava girecek öğrencilerin de sınav konusunda kafalarının karışık olması gayet normal bir durumdur. Bu gibi durumlarda bir uzmandan yardım ve destek almak, öğrenci koçuyla süreci yönetmek hem ebeveynler hem öğrenci için yerinde bir davranış olacaktır.