Her birey içine doğduğu çağın gerekliliklerine uyum sağlamakla yükümlüdür. Günümüz çocuk ve ergenleri de dijital dünyanın içine doğmuş, geleneksel ve modern teknoloji araçlarını bir arada kullanabilme şansını yakalamışlardır. Bu durum çocuklarda, başta akıllı telefonlar olmak üzere, teknoloji bağımlılığını arttırmaktadır.
Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığının Gelişimi
21.yüzyıl teknoloji ve dijital dönüşüm noktasında çığır açan bir dönem oldu. Yenilenen ve gelişen teknoloji aygıtları bireylerin tüketim anlayışını değiştirerek ‘ihtiyaç’ kavramının içeriğini de belirledi. Örneğin cep telefonları lüksten gereksinime, tabletler zorunluluğa evrildi. Son iki yıldır yaşanan pandemi süreciyle birlikte uzaktan bağlanmak, görüntülü görüşmek, programlar aracılığıyla iş görüşmesi, toplantılar yapmak, eğitimi sürdürmek hiç olmadığı kadar öne çıkmış durumda. Elbette tüm bu değişimlerden çocuk ve ergenlerin etkilenmemesi de kaçınılmaz hale geldi. Böylelikle yeni bir tür bağımlılık biçimi oluştu; teknoloji bağımlılığı. Teknoloji bağımlılığı davranışsal bir bağımlılık çeşididir. En geniş tanımıyla, teknoloji araçlarıyla fazlaca meşgul olmak, gerçek dünyadan uzaklaşarak sadece o araçlarla iç içeyken kendini iyi hissetmek, o davranışın üzerinde kontrol sağlamanın zorlaşması, eylemden uzak kalındığında huzursuzluk, gerginlik, mahrumiyet gibi duyguların oluşması akla teknoloji bağımlılığını getirebilir. Teknoloji bağımlılığının belirtileri arasında:
* Uzun süre bilgisayar ya da ekran başında olmaktan kaynaklı fiziksel sorunlar
* Bilgisayar ya da teknolojik aletlere ulaşılmadığında oluşan boşluk hissi
* Teknolojik aletler ya da internetle iç içe olabilmek için yemek, ders, uyku ya da randevulardan taviz verebilmek
* İnternet ortamındaki kişilerin, oyunların, olayların gerçek kişilerin yerini alması
* Dış dünyayla bağı koparmak
yer alır. Bu belirtilerin birkaçını taşıyor olması, çocuğunuzum potansiyel bir teknoloji bağımlısı olduğu anlamına gelebilir. Burada bilinmesi gereken en önemli nokta şudur ki, çocuğunuzun erken yaşlardan itibaren teknolojik aletlerle haşır neşir olması bir zeka göstergesi değildir! Aksine kontrol edilmesi gereken bir durumdur.
Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığının Nedenleri
- Ebeveyn ve çocuk arasında iletişim problemleri
- Anne baba tutumları ( otoriter, izin verici, demokratik )
- Ebeveynlerin çocuğa ayırdığı vaktin yetersizliği
- Gün içinde çocukları teknolojik aletlerle oyalamak
- Yemeğin ekran karşısında yenmesi (aynı zamanda yemek farkındalığını da azaltır)
- Çocuğa rol model olan anne ve babanın teknoloji bağımlılıkları
- Ebeveynlerin sınır koymaktan uzak, tutarsız davranışları
Teknoloji kullanımı son yıllarda çocuk ve ergenlerin yaşam biçimini değiştirip yeniden şekillendirmektedir. Teknoloji bağımlılığı sosyal, psikolojik, davranışsal nedenleri ve sonuçları olan çok yönlü bir konudur. Özellikle kimlik karmaşalarının, arayışların ve duygusal dalgalanmaların arttığı ergenlik döneminde bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan Z kuşağı ve şimdilerde alfa kuşağı da denilen 0-6 yaş arasında da bu bağımlılığın gittikçe yaygınlaştığını söylemek mümkündür. Amerikan Psikiyatr Birliği tarafından yayımlanan DSM 5’te de, teknoloji bağımlılığı, bağımlılıklar arasında kendisine yer bulmuştur.
Teknoloji Bağımlılığının Sonuçları ve Anne Babalara Öneriler
- Aile içi iletişim sorunlarından kaynaklı kopukluklar
- Dil ve konuşma becerilerinde gerileme
- Dikkat eksikliği ve odaklanma güçlüğü
- Akademik performans düşüklüğü
- Davranış bozuklukları
- Uyku düzensizliği
- Ruhsal rahatsızlıklar (anksiyete, psikotik bozukluk, depresyon, duygudurum bozukluğu)
Anne babalar için kabul edilmesi gereken, teknolojinin yaşadığımız yüzyılın bir parçası olduğu gerçeği. Teknoloji veya internetin faydası ve zararı kullanım şekline göre değişebilir. Bu yüzden tamamen teknolojiden kopuk bir şekilde çocuk yetiştirmeye çalışmak hem gerçekçi hem de akla yatkın değildir. Yapılan araştırmalar, doğru seçilmiş bilgisayar oyunlarının kalıcı ve etkin öğrenmede, bilişsel yeteneklerin gelişmesinde etkili olduğunu göstermiştir.
Ebeveynler çocuklarının teknoloji kullanımını sınırlandırmak istiyorsa, önce kendi kullanımlarını gözden geçirmelidir. Çocukların anne babalarının aynası olduklarını unutmamak gerekir. Bununla birlikte çocukların oynadıkları oyunların ya da izledikleri içeriklerin seçimleri kendilerinde olmalı, şiddet ve pornografi unsurları barındıran oyun, film, videolardan çocukları uzak tutmalıdır. Ailecek kaliteli zaman geçirebilmeliler, beraber aktiviteler yapabilmelilerdir.
0-2 yaş, çocukların ekrandan mümkün olduğunca uzak tutulması gereken dönemdir. 2 yaşından sonra yaş çarpı 10 dakika fikrini savunan uzmanlar vardır. Ebeveynlerin yapması gereken çocuklara alan açmak, ilgi ve yeteneklerini desteklemek, onların dışarıda toprakla, ağaçla, doğayla vakit geçirmelerini sağlamak, arkadaşlık ve sosyal ilişkilerini kuvvetlendirmek, iletişim becerilerini öğretmektir.